BOLU KÖROĞLU GAZETESİ-22.11.2011
Bolu Fen Lisesi "Yaşasın Hayat" projesi ile ödüle layık görüldü. Proje kapsamında iki yıl boyunca veliler çocukları için nasıl rol model olmaları gerektiğini öğrenirken, 2009-2011 yılları arasında yapılmış yetişkin eğitimi projeleri içinde en başarılı proje seçildi.
Bolu Fen Lisesi Müdürü İbrahim Doğan, projenin başını çeken Beden Eğitimi Öğretmeni Serap Çiftçi ve projeye katılım gösteren bazı veliler, İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer'i ziyaret ederek başarılarını paylaştı.
Projenin Başında bulunan Serap Çiftçi ziyarette, İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer'e proje hakkında bilgiler verdi. Çiftçi şunları kaydetti: 2009 yılında bir proje yapmaya karar verdik. Velilerimiz, öğrencilerimiz kadar aktif ve istekli velilerdi. Onlarla beraber yola çıkarak 2009 yılında "Yaşasın Hayat" isimli projemize başladık. 2009-2011 yılları arasında projemiz devam etti. Projemiz hayat boyu öğrenmeyi kapsıyordu. Gönüllülük isteyen, sosyal sorumluluk isteyen bir projeydi. Ortaklarımız; Portekiz, Romanya, Polonya ve Almaya idi. Dokuz ülke olarak başlamıştık. Bizimle beraber 5 ülke olarak devam ettik. Koordinatör bizdik. Projemiz kapsamında yaptığımız plana göre iki yıl boyunca velilerimiz düzenli spor yapacaklardı. 12 branş belirledik. Haftanın 2 günü düzenli olarak, step, aerobik yapıp onun yanında teniz, basketbol, voleybol, yürüyüş ve bununla beraber devam eden 12 branşta spor yaptılar. Onun haricinde her ayın bir konusu vardı. Örneğin; sigara kullanımı, sağlık, beslenme, uyuşturucu madde, iyi tarım, organik tarım ve buna bezer konular vardı. Velilerimizin hayat bilgi ve bilinç düzeylerini hem anketlerle belirledik. Onlara bilgileri verdikten sonra tekrar anketler yaparak, onlarda nasıl bir bilinç değişimi olduğunu gözlemledik. Ayrıca çalışmalara başlamadan önce ve çalışmalar bittikten sonra A.İ.B. Ü. Tıp Fakültesinde ve Fizyoloji laboratuarında çeşitli ölçümler yaptık. Orada onların kan değerlerine, tiroitlerine, gurlatırlarına, kemik mineral yapılarını ve buna benzer tetkiklerine baktık. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunun fizyoloji laboratuarında da Yrd. Doç. Dr. Önder Şemşek'ten yardım aldık. Orada da maksimum oksijen kapasitelerini, esnekliklerini güçlerini ve buna bezer değerleri ölçtük. Bu ölçümleri eksersilerin başında yaptık. Proje bittikten sonra tekrar ölçümler yaptık ve ne gibi değişimler olduğuna baktık. Tabi anlamlı değişimler oldu. Esneklikleri arttı, güçleri arttı, kilo verenler oldu. Bu arada projede rahatsızlılığını öğrenip ilaç kullanmaya başlayan yada spor yapması yasaklanan veliler oldu. Bu da onların hayatına bir katkıydı. Projemize 2011 Eylül ayı itibari ile final raporunu yazdık, sonuçlandırdık.
Kurban bayramından önce Başbakanlık tarafından Bursa'ya davet edildik. Orada gönüllülük sosyal sorumluluk ilgili bir çalıştay düzenlendi. Orada çeşitli illerden valilerimiz, bakanlarımız ve onun dışında çeşitli kurum, kuruluşlardan müdür, idareci ve ayrıca sivil toplum örgütlerinin başkanları vardı. Orada gönüllük ve sosyal sorumluluk anlamında ülkemizde, töremizde olan şeylerden bahsedildi. Aslında yaşlı birisine yer vermek gibi. Gönüllü olarak topluma hizmet etmekten bahsedildi. Bizim özümüzde olup Avrupa Birliği'nin yıllar sonra bize tekrar öğretmeye çalıştığı şeylerden bahsedildi. Biz iki yıl boyunca gönüllü olarak çalıştık. Velilerimizde hem kendilerine katkı da bulunmak, hem de çocuklarına doğru rol model olabilmek için çalıştı. Hedef kitlemiz öğrencilerdi, çalışma grubumuz velilerdi. Bunun yanında Bolu'daki çeşitli kurum ve kuruluşlardan gönüllü olarak destek aldık. Bolca Hindi'den, Bey Piliç'ten, belediyemizden, üniversitemizden, tarım il müdürlüğümüzden, sağlık müdürlüğümüzden destek aldık. Çünkü her ayın bir konusu vardı ve o konular için gerekli devlet kurumlarına başvurarak gerekli istatistik bilgileri aldık. Yani Bolu'da ki durumu belirledik. Örneğin uyuşturucu madde kullanımı Bolu'da hangi düzeydedir, öğrencilerimizde ne düzeydedir, ailelerini rastlamışlar mıdır gibi. Gittiğimiz ülkelerde de onların da bunları belirlemesini istedik. Bizimle aynı çalışmaları paralel olarak yaptılar. Durumu ortaya koyduk, paylaştık. Bursa'daki sosyal gönüllükle ilgili çalıştayın devamında, bunun üniversiteler ders olarak birkaç yıl önce koyulduğunu öğrendik. Liselere ders olarak konulmasının tasarlanıldığını ve anaokuluna kadar bunun inmesi gerekliliğinin ve bunun tasarılarının olduğunu öğrendik. Aynı zamanda biz orada bir ödül aldığımızı da öğrendik. 2009-2011 yılları arasında yapılmış yetişkin eğitimi projeleri içinde Başbakanlık Eğitim Dairesi tarafından, yapılmış en başarılı proje seçildik ve başarımızı sizinle paylaşalım istedik.
İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer ise ziyaretten dolayı teşekkür ederek şöyle konuştu: Başta okul müdürümüz olmak üzere, tüm öğretmenlerimize ve tüm anne ve babalara çok çok teşekkür ediyorum. Tabi bu bir Avrupa Birliği projesi kapsamında hazırlandı. Öncelikle Bolu ili hepinizin bildiği gibi Avrupa Birliği projeleri hazırlamada Türkiye birincisi olan bir il. Biz bunu geçen sene Aralık ayında Ankara'ya gittiğimizde öğrendik. Bize dönüp siz birincisiniz demediler. Sadece Milli Eğitim olarak değil, başta okullar olmak üzere, bolu belediyesi, valilik, üniversitenin hazırlamış olduğu projeler ulusal ajanstan geçiyor. Ulusal ajans orada değerlendiriyor. Oraya geçen sene Aralık ayında bir seminer almak için gittik. Dedik ki; projelerde artık zorlanıyoruz, geçmiyor. Niye geçmiyor? Bizim projelerimiz hep geçtiği için ulusal ajans diğer illere öncelik tanıyor. Bizim daha önemli şeyler yapmamız gerekir ki Bolu'nun projeleri ulusal ajanstan geçsin. Bu sıkıntıları yaşayınca biz kendilerini buraya çağırdık seminer verin diye. Bütün hazırlıklarımızı o istikamette yaptık. Daha sonra dedilerdi; biz gelemiyoruz, siz Ankara'ya gelin. Biz buradan iki otobüs 70 kişi seminere gittik. Bizi çok iyi karşıladılar. Orada Bolu'nun birinci olduğunu söylediler.